2 Ağustos 2013 Cuma

Blogla ilgili

Blogumu kapatmıyorum ama ortalık haddinden fazla sessiz olduğu içn bir süreliğine ara veriyorum. Bir sorunuz veya sorununuz olursa alta yorum bırakın ara ara kontrol edeceğim buraları. Yazılarımı okuduğunuz için teşekkürler.

14 Haziran 2013 Cuma

They call him alpha

Nasılsınız gençler okudunduz mu "bunu çok sık yapmam"ı okumadıysanız zarardan dönün ve hemen okumaya başlayın. Şimdi ustanın kendini anlattığı bir yazısını paylaşıyorum. Alfa-beta-omega kavramlarını araştırıp öğrenmediniz değil mi tembel herifler? Onları da anlatırım bir ara.


Kendimden biraz bahsedeyim, olacağınız adam tasvirini iyi yapın.
Bakın şimdi götelek herifler, bazen geceyarısı uyandığımda felan kız arkadaşımı beni izlerken buluyorum.
Düşünsenize, hayran hayran bir dişi beni izliyor ; üstelik bir altın dişi...
Önceki ''Ben''de böyle bir şeyin olması imkansızdı.
Dişilerle ilişkilerim bir seviyeden sonra tıkanırdı ; gidemezdim daha fazla...
Fakat artık istediğimi sikebildiğimi söylememe gerek yok sanırım.
Dişi bir kasiyere para öderken dahi gözlerindeki parıltıyı görmek, hayata gerçekten bağlanma sebebi...
Yahut sizi yolda gören ve hiç tanımadığınız tüm dişilerin abaza abaza sizi kesmesi, farklı bir olay...
Size kendini ağırdan satan kevaşeler, bana kendilerini siktirmeye çalışıyorlar.
Onlarla ilgilenmem için türlü şebeklikler ve çocukluklar yapıyorlar.
Saygılı ve çok da ılımlılar...
Kendimden her konuda eminim ; çünkü aksi için bir sebep yok.
Bazen bir kafeye gidip 4-5 kişilik dişi gruplarının yanına çekip sandalyeyi oturuyorum ; hepsiyle flört ediyorum.
Reddetmek gibi bir şansları elbette yok.
Çünkü köpek gibi eğleniyorlar ve cinsel cazibeme kapılıyorlar.
Kendine güvenli tavırlarım tahrik ediyor onları...
Onlarla dalga geçmem onlara özel hissettiriyor.
Ne kadar değersiz olduklarını gösteriyorum ve yapmaya çalıştıkları testleri yüzlerine vurunca da ''Nasıl bizi bu kadar iyi tanıyorsun?'' soruları yöneltiliyor bana.
Erkeklerle ayrı bir durum var zaten...
Ben ortamda yokken yardıran betalar, ben gelir gelmez ses kesiyor ve yanımda alçalıyorlar.
Ortamlarda benim istediğim yapılıyor fakat ben bunu kötü bir şekilde kullanmıyorum.
İşim gereği sürüyle arkadaşım var ve hepsiyle diyaloğum mükemmel ötesi diyebilirim.
Bana güzel pasta-kek-kurabiyeler yapan dişiler oluyor, kabul ediyorum tabii ki...
Bu arada orospular cidden yemekten anlıyorlar.
Ortamda aranan adam olmak güzel ; fakat alfa olmak daha güzel...
Kendimle alakalı bir güven sorunum asla yok...
Beni yeni gören dişiler 40 yıllık dostmuşuz kadar samimi oluyorlar bana karşı ; çünkü özlemişler bir alfayı, belli bu...
Bunlar yazıyla anlatılanlar ve sadece ağzınıza bal sürmek amacıyla anlattığım küçüçük bile denemeyecek bir bölüm.
Kendiniz tecrübe edeceksiniz zaten.

Bir gün arkadaşlarla oturuyoruz bir kafede...
Dondurmaya dayanamam amk.
Mekanın dondurması güzel, kendileri yapıyorlar diye hatırlıyorum.
İstedim dondurma...
Lan sikimde olmaz, canım milkshake istedi ; onu da istedim.
Dondurmayı halen yiyemem.
Ağzım burnum dondurma olur ve bir şey içerken üzerime çokça dökerim.
Üzerime döktüm, ağzım burnum aktar gibi dondurma oldu fakat o gün hiçbir çaba sarfetmememe rağmen iki tane dişi bana telefon numarasını verip gitti mekandan.
Ben de garsonlara verdim tabii...
Yani, ben eğlenceme bakarım.
Dişiler için kendinizi kasmanızı söyleyen kodumunun başlıklarından değil bu.
Ne istersen onu yap, amdan bol bir şey yok dışarıda...
Bu yazıyı yazma sebebim ''Fak yea dondurma yiyemem'' yahut ''Bakın amlılar bana geliyor hell yeaa'' değil.
Dişilerin özgüvenlerini buradan onlara seslenerek takdir etmek adına yazdım.
Tabii bu benim garizmatik olduğum gerçeğini değiştirmez.
Ammmına gorum.

Şunu unutma : olayları bilmen, sadece durum farkındalığı yaratır.
Bazen içgüdülerini bastıramazsın... '

Açıkladım fakat tekrarlıyorum.
Yaşantılar, beyinde nöral ağlardır...
Yani sen bir dişiyle ne kadar vakit geçirirsen o kadar nöral ağ yapılır.
Fakat, işin bir de hormonal durumu vardır...
Sen abaza olduğundan, dişinin yanındayken testesteronun gözüne vurursun ve nöral ağlar daha bir sıkı şekilde örülür neo-korteks'e...
Bu kadar nöral ağ sonucunda beyin şöyle düşünür: ''Var bir hikmeti ki bu saçma dişi hakkında birçok nöral ağ bulunuyor.''
Ancak o senin abazalığını denklemin dışında tuttuğu için böyle bir yanılgıya düşer.
O dişi daha özel algılanmaya başlanır ve ananın anlattığı hikayelerde de her erkek ''aşık olduğu'' için, sen de adını koyamadığın bu olaya ''aşk'' dersin.
Oysa ki sadece, beta-omega olmandan dolayı dişinin kalkanlarını yıkıp seni cazibesiyle ve 100 gram etle oynatması olayıdır.
Sonra seni gibtir eder ve sen üzülürsün ; nöral ağlar daha da derinleşir.
Fakat onu unutmaya kararlısındır ; fakat nöral ağlar yavaş silinir.
Unuttuğunu sanarsın, ancak nöral ağlar asla tamamen silinmez...
Onu her gördüğünde tekrar hatırlanır ve beyin tekrar canlandırır o anıları.
Sen de tekrar aşık olduğunu sanarsın.
Aşk acısı budur, bitmez...
Tek bir bitiş yolu vardır, onu da altın vuruşla aşacağız.

Beyler, olaylar kopuk gidiyor ; bunun farkındayım.
Fakat bilinçaltı böyle işler.
Sizi bir şeylerle meşgul etmek zorundayım, siz de kendinizi yazılarla meşgul edin.
Mantık aramak yerine güvenip özümseyin...
Söylediğim üzre hiçbir şey havada kalmayacak.
Her şey gözler önüne serilecek.
Ve bunu benim yöntemimle yapacağız.
İşine gelmeyen, çakma kitap taktikleriyle dolu kasıntı başlıklara gidebilir ; saygı duyarım. (yazar burada ''Sikimde olmazsınız yarrahlar'' diyor, arz ederim)

Altın vuruş ne diye soracak olanlar için ; yüklediğim tüm taktik-özgüven-beden dili makyajları'nı harekete geçireceğim komut...
Sonra uyuyup uyanacaksın ve taşakların kapıya sığmayacak.





Not: Altın vuruş yapacaaz fak yeaa diye dolanmayın cidden haşindir, girer.
Not2:İlk önce tembelliği bırakın lan tembel herifler sonrasında başlayacak gelişiminiz.
Not3:Ulan o kadar tembel ve acizsiniz ki direk ustanın yazılarını verdim bunu çok sık yapmam linkinde artık okumayanı görürsem biiiiiip.

12 Haziran 2013 Çarşamba

Kıvrak Zeka



http://www.oyunkuzusu.com/kivrak-zeka-oyna.html  (Oyunu buraya koyduğumda çok ses yaptığı için kaldırdım sitesinden oynayabilirsiniz.)

Arkadaşlar internette gezerken bulduğum bu güzel oyunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Aynı anda farklı görevleri yerine getireceğimiz bu oyun beynimizi çoklu düşünmeye alıştıracak.
İyi eğlenceler.

10 Haziran 2013 Pazartesi

Dr.House

İdolüm olan adamdır kendileri :)) Doktor olacadım ben yaa diyorum gördükçe.
Ciddi manada güzel bulduğum sözleri var paylaşmak isterim sizinle.


House gardaşımız :))


-Herkes yalan söyler.
-Hastalara neden yalan söylediklerini sormam, hepsinin yalancı olduğuna inanırım.
-Ağrı; yanlış kararlar vermemize yol açar… Ama ağrı korkusu; büyük bir motivasyon kaynağıdır…
-Sen tanrıyla konuşursan dindarsındır, tanrı seninle konuşursa delisindir…
-Bu tedaviyi uygularsak tekrar yürümeye başlayacak, ama kendi cenazesine…
-Vuruldum, teşhis etmesi çok sıkıcı.
-Ya insanlardan özür beklersin ya da onları vurursun; ikisini birden değil… (kendisini vuran kişiye).
-Tanımadığın birinden nefret edemezsin.
-Samimi taklidi yapabiliyorsan diğer herşeyin taklidini yapabilirsin.
-Mutsuz insanlar daha fazla hayat kurtarır.
-Eğer yalan söylemeyi bilmiyorsan, sana yalan söylendiğini de bilemezsin…
-Hepimiz ölüyoruz… Hangi hızda ölüyor? (hasta ölüyor diyen doktora).
-Biri hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsanız en son kendisine sormalısınız.
-İnsanı hayvandan ayıran şey; yalandır…
-Bu yaptığın çok soylu bir hareket, en sevdiğim türden; dramatik ve boşuna…

-Sevenlerin tarafından öldürülme ihtimalin yabancı tarafından öldürülme ihtimalinden iki kat yüksek.
-Bindiğin gemi batıyor bile olsa suda ne olduğunu bilmeden atlamazsın.
-Hepimiz soruları duymak istediğimiz cevaplara göre değiştiririz.
-Değiştirebilecek şansım olsaydı, yine aynı şeyi yapardım.
-Birden fazla neden söylemenin nedeni karşı tarafın duymak istediğini aramaktır…
-Eminim nefret etmiştir… Hediyeler; bize bir insan hakkında ne kadar az fikir sahibi olduğumuzu gösterirler… Ve hiçbir şey bir insanı yanlış bir değerlendirmeye itilmekten daha fazla sinirlendiremez… (Doğumgününde eşine kazak aldığını söyleyen Doktor Wilson’a…)
-Dünya dün olduğundan daha kötü bir yer değil.
-İnsanların kendilerini öldürmelerine karşı değilim, ama bu onları kahraman yapmaz.

-Üzerine düşünülmemiş yalanlar, hayra alamet değillerdir… Ya vicdan azabından ya da kişisel sebeplerden söylenirler…
-Hep bana güvenirsin… Büyük hata…
-Mutluysan birşey aramazsın.
-Hayatın yolunda gidiyorsa işinin yolunda gitmesi gerekmez…
-Daha az düşün, daha çok eğlen.
-Herkesin yalan olduğunu bildiği bir yalan hala yalan mıdır?
-Sabah uyandığında boyaların dökülmüş, perdelerin gitmiş ve su kaynıyor… Önce hangisiyle ilgilenirsin? (kendisiyle tartışan doktora)
-Birileri bazen mutsuz olacak, bunu kabullen… Ben bu sayede mutlu kalabiliyorum…
-Uçakta mutlu değilsen, aşağıya atla…

-Herkesin yalan söylemesi insanoğlunun durumunun temel gerçeğidir. Tek değişken hangi konu hakkında olduğudur.
-Hakikat yalanlarda başlar.
-Birisi hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsan, muhtemelen o kişi gerçeği sorman gereken son kişidir.
-İnsanlık fazla büyütülüyor.
-Hepimiz hata yaparız ve hepimiz bir bedel öderiz.
-Zaman’ın katı bir yapı olmadığı saptandı.
-Bu hayatın en büyük trajedilerinden biri:Birşeyler hep değişir.

-Hiç bir zaman matematikte iyi olmadım, ama neredeyse hiç, hiçten fazladır; değil mi?
-Hastalar her zaman kanıt ister; biz burada araba üretmiyoruz, bir garanti vermiyoruz.
-Tetkikler zaman alır. Tedavi daha çabuk.
-Asla doktorlara güvenme.
-Eğer iyileşirse ben haklıyım, ölürse sen haklısın.
-Trajediler meydana gelir
-Bu bize birşey gösteriyor, ama ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.(Bir semptomdan bahsederken)
-Gözler yanlış yönlendirebilir, gülümseme yalan söyleyebilir ama ayakkabılar hep gerçeği söyler.
-Hata yapmak tıbbın doğasında var.Birilerini öldüreceksin.Eğer bu gerçeği kaldıramıyorsan başka bir meslek seç, veya tıp okulunu bitir ve öğretim görevlisi ol.

-Yaptığımız herşey güdüler tarafından dikte edilir.
-Eğer DNA’sı yüzde bir farklı olsaydı bir yunus olurdu.
-Yeni iyidir. Çünkü eskisi ölümle sonuçlandı.
-Özür dilenmesini pek umursamıyorum.
-Nefret ve aşk arasında ince bir çizgi yok. Hatta her 20 fitte silahlı gözcülerin olduğu bir Çin Seddi var.
-En başarılı evlilikler yalanlar üzerine kuruludur.
-Ölen insanlar da yalan söyler. Daha az çalışıp, daha nazik olmayı, küçük kediler için yetimhaneler açmayı dilerler. Eğer birşeyi gerçekten yapmak istersen yaparsın. Bunu kısa bir söze saklamazsın.
-Hatalar sebep oldukları sonuçlar kadar mühimdir.
-Bir psişik bana psişik olduğumu söyledi.-Kendini beğenmişlik hakedilmelidir.

1 Haziran 2013 Cumartesi

Ve o ADAM (TCMA)

Size hayatımı derinden etkileyen ve değiştiren adamdan artık bahsetmek istiyorum.
Alfa beta omega gibi olguları öğrenmeyi size bırakıyorum yazının sonunda nerden öğreneceğinizi belirteceğim.


İnci sözlükte gezerken bir başlığa rast gelmiştim.
E merak tabi daldım içeriye.
Sonra kendine güven konusunu aşmış bir adam gördüm orda.
Anlattıkları çok güzel geliyordu, bende devam ettim okumaya.
Okudukça yavaş yavaş gerçekleri algıladığımı ve bugüne kadar kendimi kandırdığımı farkettim.
Üslubunda argoya yer veriyordu ama bu konuşmasını daha etkili kılıyordu.
Kendi kendime ulan keşke karşımda olsa da günlerce konuşsa dedim.
Belkide yıllardır aradığım şey tamamen şans eseri karşımda duruyordu diye düşündüm.
Bu adam çok bilgiliydi.
Her konudan konuşabilecek bir potansiyel vardı,
Bitmek tükenmek bilmeyen.
O adam gerçek Alfa'ydı ve elinin değdiği tüm insanları değiştiriyordu.
O yaşayan adamdı bizler ise ölü adamlar.
Merak ettin değil mi ölü adam?
Tabiki merak edeceksin hayatında kaç kere gördün böyle birini.
Daha ben göremedim.
İşte olayı tam da bu.
O konuşuyor sen değişiyorsun.
Dişiler köpeğin oluyor
Herkes sana s.ke s.ke saygı duyuyor.
Çünkü o seni geliştiriyor, değiştiriyor.
Bilinçaltından bahsettim uzunca.
O adam bilinçaltına iniyor.
Yıllarca annenin ve seni büyüten anaerkil sistemin açtığı yaraları sarıyor.
Bu adam çok değişik kanka.
Bütün kuralları değiştiriyor.
Onu tanıyacaksınız elbet.
Ama sadece dinlemekle hiçbirşey yapamazsınız.
Onu anlayacak kafa yoracaksınız.
Eğer inanırsanız ve emeğinizi ortaya koyarsanız,
Benim gibi karşılığını alırsınız.
Bu adam bütün gerçekliğe bedel kanka.
Bu belkide hayatındaki en gerçek adam.

Merak ettin değil mi kanka?
Araştıracaksın o zaman.
Emeksiz yemek yok buralarda.
Bu kadar konuşmama rağmen yinede tam anlatamam onu.
Ama biraz fikir edinin.
"Bunu çok sık yapmam" dedi ve hayatları değiştirdi.

Ben ona usta diyorum ama

They call him prophet
They call him my7
They call him alpha


İnci sözlükten "bunu çok sık yapmam" başlığına gir ve oku ölü adam.
Orda rahatsız edici gerçekleri bulacaksın.
Ve ondan sonra Unbelievable my7'ı anlamaya başlayacaksın..

Başka bir şansın yok ölü adam vaktin hiç yok.
Şimdi işe koyul.
Sen benim son umudumsun.
Sen kendinin son umudusun.
Sana güveniyorum.



Kaldır götünü

Şimdi size benim hayatımı değiştiren o adamdan bir yazı paylaşacağım.
Umarım sizde birşeyler kaparsınız.
(Not: Argo kelimeler içerir o kadarda hanım evladıysanız okumayın bir zahmet.)
(Not2:Bu kadar gerçekçi, dürüst birini ömrünüz boyunca bulamayacaksınız dolayısıyla hanım evladıysanız bile aşın kendinizi; okuyun.)

kaldır götünü orospu çocuğu

evet evlat, sen...
ölü adam, yolculuk nasıldı ha ?
halen uyanamadın bakıyorum...
genel inanışın aksine uyku senin için iyi değildir fakat sen sik gibi uyuyarak kaçtın geceden ; kendine düşman yaptın onu.
neden spastikler az uyur ?
çünkü zaman kavramı yoktur onlarda ; vücut gereği kadar uyur.
fakat sen adi piç, sen sürekli tembellik ettin ve kendi yeteneklerine ihanet ettin.
sürekli uyudun ve halsiz gezdin ; bir kere bile düşünemedin amına kodumunun korelisi, halsizliğin çok uykundan dolayıydı...
az çalıştın çünkü televizyonda hayat böyle değildi.
işine böylesi geldi ve hipotalamusunu çok uykuya alıştırarak ona işkence etmen gibi kendi merak ve gücünü de bitirdin...
lan orospu çocuğu, bu sensin işte.
sürekli olarak bir şeyden kaçtın...
bir kadından, çalışmaktan, daha iyi olmaktan sürekli kaçtın.
kendi potansiyeline ihanet ettin ve şuan sıradansın...
bir ölüden farksızsın evlat ; ne yaşadığın belli, ne öldüğün...
bunu kendine soramıyorsun dangalak herif, korkuyorsun ve cevap bulamıyorsun.
ataletin seni sikti, senin dostun olan uykuyu tam bir zaman tüketicisine çevirdin ; hipotalamasunu dahi siktin attın, o yüzden günde üç öğün yiyorsun ya...
neler yapman gerektiğini bildiğin halde yapmaman, seni nasıl da güçsüzleştirdi ha ?
ulan orospunun dölü, sadece cesaretsiz de değilsin.
kara cahilsin...
hayatın sadece bir andan itibaren olduğunu bilmiyorsun.
ne dün, ne yarın ; sadece şimdi var ve sen bundan habersizsin.
seni öldürdüler ; hem de küçük bir bebekken...
merak duygunu siktiler ve şimdi de sikten şeyler öğrenmeni bekliyorlar senden...
yahut anasını siktiğimin türk filmleri sana aşkın hayattaki en önemli şey olduğunu empoze etti ; sen de hayatının aşkıyla buluşma peşindesin.
ıkınma, yalnız öleceksin...
ileride anılmanı sadece kendine söz geçirmen sağlayacak ve sen bunu yapamıyorsun kevaşe herif...
neden peki amına çakim, neden ?
neden potansiyeline ihanet ediyorsun lan ?
mükemmel donanımlara sahip olduğun halde, neden son model bilgisayarda mario oynuyorsun yarram ?
hayattan zevk alamıyorsun ; ya geçmiştesin, ya gelecekte...
ağlamaktan korkuyorsun...
anırarak gülmekten de belki...
belki insanlara sevdiğini söylemekten korkuyorsun...
cesaretsizsin işte orospu çocuğu...
günde 8 saat uyuyorsun ve boktan işlerle uğraşıyorsun ; kendi ömrünü bu kadar baltayan başka bir canlı yoktur amk...
sen yapıyorsun lan işte bunu ; akıl sahibi olan sen...
kendini neden küçük sıfatlarla tanımlıyorsun ?
sen biyolojik bir makine değilsin evlat...
hayatta parayı kırmak da kolaydır fakat sana zor olduğunu empoze ettiler ; zengin olacağın hayaliyle büyüyorsun fakat zengin olamayacağına ruhunun derinliklerinde inanıyorsun.
kendi kendini yok etmek üzeresin...
bunu biliyorsun ki, sen ne bir kadın, ne de boktan işler için buradasın amına koyduğum...
sen ortalığın anasını sikmek için milyon, belki de milyarlarca opsiyon arasından geldin...
şans olduğunu hiç sanmıyorum...
sen bir demo sürüm değilsin, makine değilsin ; sen mükemmel yaratılmış bir yaşam formusun.
kendi kendini sikme becerisi ve ortalığın amına koyma becerisi sadece sende var...
sen ne mi yapıyorsun ?
tabii ki kolay olanı, ilk söylediğimi...
hayattan asla zevk almayacaksın bu nedenle...
götün çıkana kadar çalışıp başarmanın verdiği zevki tadamayacaksın...
işin kötüsü, önceden çalışmadıysan ve şuan çalışmaya başladıysan ; ayrıca yaş olarak ilerlediysen asla bu yazıyı okuyan 15-20 yaş arası piçlerin yapacaklarını yapamayacaksın.
hayat acımasızdır orospu çocuğu ; ve betalara savaş sahrasında yer yoktur.
en iyinin en iyisi olup, alfa olmak zorundasın.
saniyede birçok insanın öldüğü şu kodumunun dünyasında, bari sen güzel şeyler yap...
hedeflerini küçük tutturan siktiğimin dölleri, seni paramparça ettiler.
meslek sahibi olmak ne amına koyduğumunun ?
sen bir mesleği, sadece ana amacına meslek olsun diye kullanacaksın.
alfalar basit olaylara takılmaz evlat...
fakat sen henüz doğmadın dahi, bunu bil...
ve bunu henüz doğmamış olup 40 yaşına merdiven dayamış dalyaraklardan daha erken öğreniyorsun...
sen şuan ölüsün ve harekete geçmediğin sürece de öylesin.
ne siklenensin, ne umurda olunan, çıksan dahi bir şey farkettirmeyecek bir domino taşısın...
yazık, değil mi ?
neler yapabileceğini öğrendiğin halde, büyük ihtimalle bir bok yiyemeyecek olman ne kadar da yazık...
2 saat uyku optimum olduğu halde, sırf çalışmaktan kaçmak adına götünü yastığa bağlayan orospu çocuğusun sen...
az uyursan, hem çalışıp hem kendine zaman ayırabileceğini bilmeyen dalyaraksın sen...
bak evlat, sen ataletlisin çünkü dikiliyorsun sığır siki gibi...
bu bir paradoks...
bunu ömrün boyunca öğrenemeyeceğin şeyler listesinin başına yaz...
sen harekete geçmediğin sürece, asla ama asla çalışma isteğin olmayacak.
ikinci sıraya ise şunu yaz:
her orospu çocuğunun kendi aurası vardır ve bu aura ona her tür olayda yardım eder.
eğer bir piç uyuyorsa, aura başka bir sahip arar kendi sahibi uyanana kadar...
millet gece 12'de uyurken sen çalışıyorsan, dünyada o an uyuyan herkesin sonsuz bilgi ve aurasından faydalanırsın.
senin bugüne kadar yeterince kullanıldı ; orospu çocuğu olman buradan geliyor işte...
sattın lan işte kendini, benliğini, kapasiteni ; her bir bokunu sattın...
kezbanları kesip 31 çektin, sürekli oyun oynadın yahut hedeflerini kısa tuttun ; hepsi aynı olay...
eğer adam gibi çalışsaydın, 3 saat çalışmanın sana her işinin hallolması dışında saatlerce zaman kazandıracağını da öğrenmiş olacaktın.
fakat sen bu zevke varamadın çünkü 3 saat çalışma uyuyan yeteneklerini uyandıracaktı ve sen daha çok çalışacaktın.
sikten olaylar yapmayacak ve sadece çalışacaktın ; demo olmadığını herkese gösterecektin...
ancak ve ancak, sen ilk söylediğim 3 saat çalışma olayını bile yapamadın...
am peşinde koştun, evlilikle mutlu olduğunu sandın yahut dişiler hakkında sürekli ne kadar iyi oldukları konusunda kendine yalan söyledin orospunun evladı...
her dostluğun çıkar üzerine kurulu olması olayını kendine itiraf edemedin ; buradaki çıkarı da para olarak alacak kadar gerizekalı bir konumdasın şuan...
''adamlar yapıyo abi'' dedin ama, ulan dalyarak çalışsan sen de yapacaksın...
her işin tek sırrı vardır:
çalışmak...
ne zeka, ne diğer bok püsür...
zeka da yoktur ; sikilmiş insanlar vardır.
kendi potansiyelinin farkına varmamış insanlar vardır...
farkına varmadan farkına varmış insanlar ise ''zeki'' etiketi yer ; lan yarram herkes aynı şekilde yaratılıyor, neyin kafası bu ?
evet ölü adam, sen kendini böyle siktin...
şimdi, uyanma zamanı...
uyan ve ihtiyaç duyulan yere dön...
uyan ve dünyayı değiştir...
uyan ve kendini değiştir...
my7 kadar dangalak olmaman dileğiyle ölü adam ; sana artık canlı diyebilmek dileğiyle...
artık insan olmaya karar vermen dileğiyle...
sağlıcakla kal dostum, canlı kal ve hayatın tadını çıkar ; sikleme ki, içindekiler sadece oyun bahçendeki oyuncaklar olsunlar...
kırdığın tüm potlar, insanların gözünden düşdüğün her durum, kendini üste çıkarabilmek amacıyla ıkınmanın sonucu...
sen sikleme, çalış, ortalığın amına koy ve artist ol ; emin ol böyle çok zevk alacaksın hayattan...
ayrıca ölü adam, az uyu...
eğit kodumunun hipotalamusunu...
kendine güven, bedenine güven ; çünkü sahip olduğun tek ve dünyadaki her şeyden daha etkili olan silah o...
artık ölü olmaman dileğiyle ölü adam...

not: içkili değilim.
özet: beyler, aranızda göt kıllarını kesen var mı amk ?



Alfa, beta gibi bazı kavramları anlamamış olabilirsiniz ama yinede okuyun, sindirin.
Daha sonra bunları açıklayacağım.

31 Mayıs 2013 Cuma

Karalamalar

Arkadaşlar bugün size hayatımı derinden etkilemiş bir adamın bana yazdırdıklarını aktaracağım.

(Yazdırdıkları derken ilham aldım karaladım birşeyler.)

Sen mükemmelsin öylede olmalısın zaten.
Ama bilmen gereken önemli birşey var oda:
Herkesin sana "kazık" atabileceği gerçeğidir.
Güven mevzuu çok önemlidir ve güveneceğin kişileri iyi seçmen gerekir.
Ayrıca bilmen gereken belkide en önemli şey:
Kendini ancak "Sen" kurtarabilirsin.
Kimse sana yardımcı olmayacak.
Kimse sana acımayacak.
Ki sen kimseye kendini acındırmayacaksında.
Asil bir şekilde yaşayacaksın ölümü bile.
Sen benim son umudumsun.
Sen kendinin son umudusun.
Sana güveniyorum.
Çünkü bu iş dahil herşeyi başarabileceğini biliyorum.
Şimdi çık oraya
Ve dünyanın kaç bucak olduğunu
Herkese göster.


(Not1: Bu karalamalar hafif depresif bir halde ve kendime en dürüst halimle yazılmıştır.)
(Not2: Sonraki yazılarımda bu adamdan bahsedeceğim.)